26 Mayıs 2017 Cuma

Delirdiniz mi? Ben? Henüz değil...

Bu aralar instagramda gördüğüm fotoğraflar sonrası en çok sorduğum soru şu olmaya başladı: "İnsanlar ikinci çocuğu nasıl yapıyor?". Hayır yapıyorsunuz da, daha ilk çocuğunuz benimki kadar, deli misiniz? Ya da o çocuk kurmalı bebek falan mı? Kurunca oynuyor, sonra bir kenarda sessiz kıpırtısız oturuyor mu? Kaza kurşunu desem, hepiniz yazmışsınız yaş farkı az olsun istedik diye, siz gerçek misiniz?

Bir kız kardeşim var. Hayatta en kıymet verdiğim şeylerden biri de aslında kardeşlerin birbirine karşı hissettiği o bağ. Bazen tel gibi gerilen bazen insanı sarıp sarmalayan... Her zaman insanın kardeşi olması harika diye düşünmüşümdür. Çocuk istemediğim zamanlarda bile, bir gün çocuk sahibi olursam iki tane olmalı diye hayal etmişimdir bu yüzden.

Ama... Ama arkadaşım çocuk bakmak acayip zor birşeymiş! Bunu anladığımdan beri; ikinci çocuk muuuuu anammm hayatta olmaz, elimdekini sağlıkla büyüteyim bana yeter diyerek (Bunu cesaret edip de kocamın yanında yüksek sesle söylememiştim, artık yazıyı ne zaman okursa akşam evde kavga var) geziyorum. Sonra da kardeşsiz de olmaz diye düşünüp kendimi bunaltıyorum.


Neyse, yine başa dönersek, o instagram fotolarına bakarken, içimden cılız bir ses, "Belki bir bildikleri vardır" dedi geçen gün. Aslında fiziksel olarak gayet rahat ( Diğer konularda oldukça zor, ama başka bir yazı konusu olur) bir hamilelik geçirdim. Ne bir bulantı ne bir şişlik yaşadım, hatta 42. haftaya dönen hamileliğime rağmen yürüyüş yapabiliyor, doğuma giderken alyansımı parmağıma takabiliyordum. Gayet iyiydim yani. Yine de bir hamilelik fikrine tahammül edemiyorum ben şu an. Fakat bir taraftan da, bir kaç sene bekleyip bir çocuk daha istersek yaşım ilerlemiş olacak, hadi bu kez zorlanırsam diye düşünüp duruyorum. E işte, bu instamomlar peş peşe çocuk yapıp ileri yaş hamilelik derdinden kurtulmuş olmuyorlar mı aslında?

Geçen kabaca bir hesap yapınca benimkiyle aynı model bir bebeyle hayatımızın 2 senesini tam bir uyku yüzü görmeden ve totalde 3 senesini biraz olsun nefes almadan ( sakince yemek yemek, seyahat etmek vs.) geçireceğimizi fark ettim. Bir de şans bu ya, aynı model bebeden bir daha yapsak etti mi 6 sene! Çocuk dediğinin tantanası bir ömür sürüyor zaten ama bu sayılar deneyimli ebeveynlerden aldığımız tüyolar sonucu elde ettiğimiz "asgari ölçülerde insani yaşama geri dönme" süreleri... Hal böyle olunca düşündüm, acaba bu hatunlar peş peşe yavrulayınca bu toplam süreyi de kısaltılmış oluyorlar mıydı? Bu da aklıma geliveren bir soru...

Tabii bir de büyük yaş farkının kardeşler arası sonuçları var. Kardeşimle aramızdaki yaş farkı 6. Bu fark yüzünden ben üniversite, o da orta okul-lise çağlarına gelene kadar tam bir iletişimimiz olmadı. Ben çocukken o bebek, ben ergenken o daha oyun çocuğuydu çünkü. Sonradan ayrılmaz ikili olabildik biz. Bu tespitten sonra bir soru daha belirdi; küçük yaş farkı kardeş iletişimine iyi gelir miydi acaba?

Derken ne halt ettiğimi anladım! İçimde sinsi sinsi büyüyen bu sorulara bakakaldım! Heheeeyyttt millete deli diyordun ey Mızmız, deli diye sana derler, ne yapıyorsun... Dedim. Fakat haklı gerekçeler bulmuştum bile onların adına.

Sakinleşip de kendime dürüst olmaya karar verince bi' aydınlanma daha geldi bana. Bir kere, ne kadar şikayet edersen et, o yavruyu böyle içine sokmak, hapur hupur yemek istiyorsun ya... Bu delilik aslında tüm şu sorulardan ve cevaplarından daha etkili aslında. Gerçek delilik de bu zaten.


Haaa... Henüz o kadar delirmedim :) Ama bir gün... Belli mi olur!


2 yorum:

  1. Zurnanın zırt dediği yere hoşgeldin mızmızcım :))

    Bir instamom olmasam da peşpeşe yavrulayangillerden olduğumdan sorularına cevap vereyim.

    Biz hep çok motiveydik peşpeşe çocuk olayına ve bu konuda ciddiydik :D yani ilk çocuğumuz olmadan evvel bile hemen peşpeşe patlatırız diyoduk :D
    Hatta planımız edonun 1. Yaş gününde korunmayı bırakmak ve aralarının 1,5 yaş civarı olmasıydı :)) ama kısmet birkaç ay denedik edo 17 aylık olduğunda anca hamile kalabildim. Sonuç: araları 2 yaş 2ay.

    Öncelikle yaş farkı olaylarında her farkın ayrı bir zorluğu ve ayrı bir güzelliği var. En güzeli -en kolayı- şu Demek mümkün değil...

    Az yaş farkı anne için çok yorucu (bezli iki bebeğim oldu düşün! Günde toplam 15-20 bez değiştirdiğim oldu) alt açma masasında "neeeext" diye seri tüketime geçtiğim oldu :D
    Ama diğer yandan çocukların ilgi alanları ve oyunları ortak oluyor. Yatma saatleri, yedikleri besinler, uygulanan kurallar yasaklar aynı oluyor. Gelişimleri paralel oluyor, sendeki bilgiler-tecrübeler taze oluyor. Ciddi bi Kardeş travması olmuyor. Çünkü bebe kardeşsiz Zaman'larını hiç hatırlamayacak! O hep vardı onun hayatında olacak <3 "Birini ihmal ettim" vicdan yükü olmuyor çünkü zaten hep aynı anda aynı şeyi yapıyor, aynı yere götürüyorsun ikisini de. E 2 numara ayaklanmaya konuşmaya başlayınca birlikte de çok oynuyorlar zamanla (bence bu kısmın ekmeğini net yiycem ya hayat boyu askdkfk)

    Bir de yaşadığın çevre büyük etken bence. Burada Gerçekten herkes peşpeşe yavruluyor ve buranın normali bu! Bütün kardeşlerin arası 1-2-3 yaş olunca çevrende gözün korkmuyor, daha rahat uyum sağlıyorsun ;)
    Tanıdığım herkesin, ama herkesin! Çocuklarının arası 2 yaş civarı. Bak böyle düşün mesela. Herkes böyle yapıyorsa normal bişey yaa ok falan diye düşünmen daha kolay olurdu... Türkiye şartlarında (Belli sosyoekonomik çevrelerde tabi) peşpeşe doğurmak çok ekstrem görülüyor, çünkü oranın normali de aralarının en az 4-5-6 yaş olması (benim dönemdeki çoğu arkadaşımın yaş farkı bu mesela. Hatta kardeşimle benim de 4 hehehe)

    Yani kısaca bana hiç bi Zaman " peşpeşe doğuranlar Nasıl yapıyor, delilik" falan gibi gelmedi. "Normal" geldi bu durum. Hatta tam tersi şuan bebeyi büyütüp rahata erseydim, o kafaya bir daha giremezdim gibi geliyor bana :) battı balık yan gider hehehe. Evden bok kokusu çıkmadan 2.yi yap derdi babannem de bak :D

    YanıtlaSil
  2. Ay yazdığım onca yorum kaybolmus...

    Tekrar özetleyim, oncelikle babaanneye sevgiler saygilar:)

    Cevrenin bu konuda muthis bir etkisi olduguna katiliyorum. Küçük yas farki icin tespitlerin cok aklima yatti aslinda Basak, ama burda israrla tersi soyleniyor, bilirsin herkes herseye burnunu sokmak zorunda... Mesela eltimin kizlari arasi 2 yas ve kadini ilk cocuguna haksizlik yapmakla suclayip uzduler!

    Bir de yazarken aklima gecmisten gelen kodlamalar gelmisti: mesela biz cocukken arada 4-5 yas olsun ki okutmasi kolay olsun, ayni anda okula ya da universiteye baslamasin diye bir algi vardi, malum memleket şartları yüzünden. Ben bunu duyarak büyüdüm ve yas farki bi tarafa, kendi aileme kiyasla cok daha iyi maddi imkanlara sahip oldugum halde guvenemiyorum ikinci bir cocuga bakmaya...

    Aslinda sonucta hersey ne istediginde bitiyor, neye karar verirsen onun icin dogru gerekçeleri bulabilirsin, sonucta bakacak olan sensin degil mi.. Yani kader yani kismet yani ben de herseyi yapabilirim :)

    YanıtlaSil

Öcü!

İnsanların neden birbirine “öcü” gibi baktığını anlamakta zorlanıyorum. Ben de sıradan bir insan olarak bazı şeylere şaşırmaya, tanıma...